Salı, Kasım 29, 2005

Ava Giden Avlanır


Ustalar bilir. Balık tutmak dinlendirir denir ve hep tavsiye edilir ; ama balık tutmak o kadar da kolay iş değildir.

Yola çıkmadan önce hanıma "Akşam için, tavayı yağla, yemek falan hazırlama" gibi bir sürü talimatlar verilir ve bir coşkuyla balık tutmaya yola çıkılır.
Ama korkak balıkları yakalayamamanın sinir sisteminde bıraktığı ekşi tatla dönülür.

Balığa giderken havanın güzel olduğu bir hafta sonuysa âlâ. Hava kötüyse komik bir yağmuluk giyilir ve genelde bu yağmurluğun rengi sarının tonlarıdır.

Günün sonunda tek bir balık bile yakalanmamıştır. İşin utanç verici tarafı balıklar doyurulmuş, hatta rahatsız edilmiştir; ama balıklar yakalanmamıştır.

Her balık tutmaya çalışma gününün akşamı tövbeler edilir ; çok geçmez bir zaman sonra bu tövbe bozulur. Balıklar bu durumdan haberdar değildir bile ama sonuç itibariyle de onlar için pek birşey farketmez.

Aynı seramoni her defasında bir iki değişiklik dışında aynen gerçekleşir: Balıklar tıka basa doyar, sözde balıkçı soranlara ne cevap vereceğini düşünür ve bu durum bööyle süreer gider.

3 yorum:

Kara dedi ki...

Umut iyi bir şeydir derler. Bazen umut üşütürmüş demek.

Mathy dedi ki...

öhöö öhöö...

Kara dedi ki...

Mathy! Aman Allah'ım! Mathcim...