Pazar, Mart 19, 2006
YAZILI YAPAN ÖĞRETMEN SINAV ESNASINDA NASIL DAVRANIR?
Elbetteki bu sorunun cevabı bir tane değil. En iyisi soruyu şöyle değiştirelim: “Yazılı Yapan Öğretmen Sınav Esnasında Nasıl Davranmalı?”
Hadi bakalııım. Nasıl davranmalı, nasıl davranmamalı, neler yapmalı, sevgili öğrencilerine nasıl bakmalı ve onlara karşı sergileyeceği tavır ne şekilde olmalı.
Öncelikle amacımızı da belirlememiz gerekiyor. Amaca göre de davranışlar da değişiyor elbetteki, ama ben genel bir bilgilendirmede bulunacağım, bilginize…
Sınav zamanını belirleme:
Sınav için, İki saatlik bir dersin ikinci saatini tercih edin. Birinci saat son bir hazırlık için onlara fırsat verin ama sakkın gelen sorulara cevap vermeyin. Sınava bir saat kala konularla ilgili sorular cevaplandırılmaz.
Sınav öncesi tutum:
Sınavdan hemen önce güler yüzlü olun, şakalaşın, takılın ,sevin onları..
Sınavla ilgili motive edici yönde nasihatlerde bulunun.
Onlardan yana olduğunuz mesajını her fırsatta verin.
Sınav Zamanı Geldi:
Sınava geç kalın.
İçeri bir hışımla girin ve talimata hemen başlayın.
Ayakta gezinen bir yaratık gördüğünüzde kafasının kocaman olduğu yönünde birkaç cümleyi hiç çekinmeden sıralayıverin.
Suratınızın mümkün olduğunca yere yakın olmasına dikkat edin.
Soru soran öğrenciye dünyanın en tuhaf yaratığına bakıyormuş gibi
bakın ve ekşi bir suratla bir sağırla konuşuyormuş gibi
cevaplayın.
Kopyaya yeltenen öğrencinin geri kalan hayatının ne derecede karanlık olacağını anlatan bir tablo çizin zihinlerde
Onları sinir küpü yapın.
Ve tabiyki çıkış zilinin çalmasını beklemeden sınav kağıtlarını toplayıverin.
Kazara zil siz çıkmadan önce çalarsa hemen sınıftan koşarak uzaklaşın. Kağıdını vermek için peşinizden koşan öğrencileri artık tanımıyor olduğunuzu unutmayın.
Unutmadan, o gün ne kadar çok kırmızı kalemle işaretlenmiş kağıdınız varsa kendinizle o oranda gurur duymalınız. Aksine işaretli kağıt sayısı bir önceki sınavdan daha düşükse ve
hâlâ o gece rahat uyuyabiliyorsanız mesleki kariyerinizi bir kez daha gözden
geçirmelisiniz.
Kopya çekerken Yakalanan Canlılara Ne Yapalım:
Yapacak bir şey yok o kendine yapacağını yapmış bile. Ne de olsa o artık geleceğin işsizi..
Offf!! Yorulduk, zorlu bir yazılı saatiydi. Ama şimdi bunları incelemek lazım. Gerçi okumak öğrenciler için acı olan sonucu değiştirmeyecek ama okuyun. Hem de o gün okuma işini bitirin fakat sonuçların ilanını iki hafta sonra yapın.
Salı, Mart 14, 2006
DÖRTLÜK
Pek değerli kardeşlerim,
İnsanoğlu çok tuhaf, onu anlamak güç: Sen işi gücü bırak; 3’ü de bırak; hayatındaki ilk 4’ler hakkında bilgi ver; hızını alama ve tuttuğun 4 kişiyi de sobele.
Netice: Al işte, ben de sobelendim.
Çok kıymetli, dört parmak boyunda saç uzunluğuna sahip Mothey, beni sobelemiş.
O zaman ne yapıyoruz bu sobelenme işinden sonra ne yapılmalıysa tez elden yapıp bitiriyoruz.
Allah’tan bu bilgi deryası blogumun adresini öğrencilere falan vermedim. Yoksa halim nice olurdu.
Şimdi,
Hayatımdaki ilk 4’lerle alakalı bir dizi malumatı sizinle paylaşıyorum. Bu çok gerekli bilgileri arta kalan hayatınızın bir yerlerinde kullanın.
Sıklıkla yaptığım işlerin 4 tanesinin bilgisi:
Sıkılmak,
az enerjili olmak,
yemek yapmak ve onu yemek,
bulaşık yıkaMAMAk.
Defaatle izlediğim ve bu işi yaparken hüüüç sıkılmadığım 4 filmin izahı:
Shrek , shrek 2, Buz Devri, Kaybolmuş Balık o Memo.
Denk gelip izlemeye tahammül ettiğim 4 tv programının adı:
“Sponge Bob” ,
“South Park”(Yalnız çok geç başlıyor, izleyemiyorum.),
“Avrupa Yakası”,
“Şahan kafayı bozabilir”
Yaşadığım 4 Yerin ismi:
Benim “Mutfak”ım,
Benim “Sıcacık Yatak”’ım
Öğrencilerin Okul koridorları,
Ve benim “Şehr-i Kastamonu”m
Tatil İçin Gittiğim 4 Yer mevzuuna gelinceee, değil dört yer, dünya üzerinde olduktan sonra, her yere giderim, Alimallah! :)
En sevdiğim 4 yemek:
Çiğ köfte, Pişmiş köfte, İnegöl köfte, sulu köfte vs. köfteler serisi…
Hemen şimdi olmak istediğim 4 tane yer bilgisi:
Benim “Mutfak”ım,
Benim “Sıcacık Yatak”’ım
Benim “Şehr-i Kastamonu”m
Dördüncüsünü söylemek bile istemiyorum
Sobeleme eyleminin gerçekleştirilmesi neticesinde kurban olan 4 kişinin isimlerinin bilgisi:
(1) Lafazan
(2) Nılguuunnn
(3) Benekli donlarla dolu bir gardroba sahip kümes canlısı,
(4) Serdar isminde bir zat-ı muhterem vardı. Bol bol konuşur, arada bir etrafındakilere çikolata dağıtırdı (ihtimal okur falansa bu yazıyı)onu sobeliyorum...
Bu kadarı kâfi…